bugün

entry'ler (658)

kopush fm

an itibariyle yayın aşkımın gelmesi dolayısıyla yayına girdiğim radyodur. bekleriz ki.

ha! bi de taşınmış bu radyo yaf, ben bile zor buldum! *
yeni adresi: http://www.kopush.tr.cc

yaşamak için bir neden ararken ölmek için bulmak

(bkz: güzel bir gün ölmek için)

ben bu yazıyı sana yazdım

sevmekten ölen bir balıktım sadece, bilmediğim bir şehrin bilmediğim sularında yüzen. her vapur sesinden irkilen, her martıyı uzun uzun takip eden küçük bir kızdım bu şehirde. kalabalığına, sıcağına, yollarına alışkın olmayan, ama bir süre boyunca bunlarla da yaşayabileceğini düşünen bir yabancıydım. tek bir tanıdığım vardı, o da gitti.

irili ufaklı hayallerim vardı. gece yatmadan önce birini seçip yaşattığım karanlığımda. hayal kırıklıklarım da vardı, avutulduğumda hemencecik unutuverdiğim. hayal kurmuyorum artık yatarken, rahat uyuyabilmek için geceleri. büyük bir hayal kırıklığı kaldı elimde sadece içimi dolduran. her nefesimde göğsüme batan, her fırsatta kendini hatırlatan. yolumu kaybetmiş, denizde boğulmuş gibi hissediyorum biraz. bu noktaya neden geldiğimi biliyorum, nasıl döneceğimi bulamıyorum.

ayrı şehirlerde, birbirini seven, bir şekilde ortak bir hayat tutturmaya çalışan ayrı insanlardık eskiden. hiç olmadığımız kadar yakın olacakken, hiç olmadığımız kadar uzaklaştık birbirimizden. düşünsem de, senin hayatımda olmadığın bir anım gelmese de aklıma, günlerdir bütün anılarım sensiz. güçlüyüm, biliyorum. yine de son kez yazdığım için üzülüyorum.

"bir varmıştı, şimdi bir yokmuş"
sevdiğim masal artık bitmiş...

kopush fm

neşeli, eğlenceli, esprili, hareketli, bol muhabbetli, güzel şarkılı, dinamik, matrak ve an itibariyle rock ağırlıklı şarkılar çalınan kopush'un yayınını dinlemek için, siz de gelin!

ki daha neşeli, daha eğlenceli, daha esprili.... olsun!
**

kahve lekesi

sol frame'deki başlıkların üstüne gelindiği zaman, nasıl denir, fosforlu kalemle çizilmiş gibi olmadan sadece yazının renginin değiştiği sayılı temalardan.

an itibariyle kullanmaya başlamamla birlikte canım kahve çekti. nasıl yapcaz artık, bilmiyorum.

hayattan bunalmak

bir şeyleri sırf başkaları da yapıyor diye yapmaya başladığınız an içinde bulunduğunuzu anladığınız durumdur. uyandığınızda herkesin kalkmış olduğunu fark edip yataktan çıkmak, herkesin yemek yediğini görüp masaya oturmak, sınıftaki herkesin ödevi yapacağını bildiğiniz için saatlerce ödevle uğraşmak, msne çevrimdışı girip hiç konuşasınız olmamasına rağmen fazladan birkaç kişi görünce çevrimiçi olmak... daha da çoğaltılabilir tabi bu örnekler. insanın kendini ciddiye almamasına kadar varır bu olay, yaptıklarının rol olduğunu gördükçe, teoman'ın da vurguladığı gibi.

(bkz: gündüz tarifesi)

bu devirde cocuguna tayyip ismi veren ebeveyn

hayrünnisa'nın yeni doğmuş erkek kardeşine isim veren ebeveyndir.

(bkz: based on a true story)

sail away

her gün iki doz olarak dinlenildiğinde bünyeyi sakinleştirdiği tarafımca kanıtlanmıştır. henüz herhangi bir yan etkisi bulunmuş olmasa da, the rasmus'un en güzel şarkısı olması dolayısıyla fazla dinlenmesi bağımlılık yaratabilir. aman diyeyim...

çağrışım oyunu

junon'un başlatarak gecemi kurtardığı oyundur. sinirliyken, acı çekerken, kafanızı dağıtabilir, sorunlarınızdan bir süreliğine uzaklaşabilirsiniz sonunda. göründüğü kadar da basit değildir, hele ingilizce oynanıyorsa... nitekim, ain't cidden hiçbir şey çağrıştırmıyor, deli olcam ya.

sony ericsson w810i

bir senedir kullanmakta olduğum ses ve görüntü kalitesiyle, görüntüsüyle, kullanışlığıyla aşmış telefon. yine de içime dert olan bir iki özelliği var ki, bi gün canıma tak edecek diye korkuyorum. ilki, mesaj hafızası 150 falan, mesaj silmekten, "mesaj bekliyor" uyarısı almaktan bıktım. diğeri ise, kulaklık ve şarj portunun * aynı yerde olması. kulaklığın walkman özelliği olan bu telefonda fazlaca kullanılacağı barizken, böyle bir yapısının olması telefon şarjdayken walkman ya da radyo dinlenilmesini imkansızlaştırıyor.

kulaklık demişken... ipod kulaklıklarını beğenmez oldum, o nasıl bir yapıdır. çevredeki hiçbir sesi duymuyorsunuz ve dinledikleriniz içinize işliyor.

düzenleme: anlatım bozukluğu.

rüzgar

en sevdiğim isimlerden biri olmasına rağmen, en nefret ettiğim doğa olayıdır.

(bkz: çelişki)

ne internet, ne elektrik, ne televizyon yayını kalıyor, ne saçma şey ya. camların kırılacağı korkusunu vermesi de ayrı bir sorun... *

wish you were here

(bkz: istemek yetmedi)

aynı şarkıyı defalarca dinleyen kişi

hemen tekrar modunu kapatması gereken çünkü evdeki ve/ya odadaki insanlardan "yeter be" tepkisini alması muhtemel olan kişidir, zira bir süre sonra şarkıdan aynı derecede etkilenmeyen insanlar için, olay çin işkencesine dönüşmektedir.

yine de; üçnoktabir'den iki mutsuz'un yaklaşık 1.5 saattir tekrar modunda çalmasına engel olamıyorum...

hayatında hiç doğurmamış anne

'sadece doğurmuş anne'ye kıyasla daha fazla annedir. en azından, onun çocuğa gerçekten isteyerek ve severek bakacağına emin olabiliriz.

dertlenince sigara icen tip

sigara içerken fark etmeden yapılan nefes egzersizlerinin ve fark ederek içe çekilen nikotinin insanı rahatlatıp hissedilen acıyı azaltmasıyla olumsuz pekiştireç görevi görmesinin sonucudur.

junon

doğum günü kızı! çok teşekkür ederim izlememe vesile olduğun her film, paylaştığın her şarkı, yanımızda uyuyanlara rağmen saatler süren gece sohbetleri, msnde karşılıklı girdiğimiz gülme krizleri ve benimle olduğunu hissettirdiğin her an için... iyi ki hayatımdasın! çok seviyorum seni...

son kez (bkz: msn iletim)

cartoon works

16 kasım pazar günü, gölge bar'da angel metal fest kapsamında sahne alacak odtülü grup.

kopush fm

dj kopush'la dinleyeni kıpır kıpır eden radyo. bu gece bu eğlence kaçmaz!
zaten son yayınıymış kendisinin bi süreliğine... valla sonmuş bu sefer!

not: öyle ki, işbu entry oynaya oynaya girilmiştir... **

junon

7/24 hayatımda olan yazar; okul, msn, mesajlar, facebook yorumları...
j gördüm mü aklıma ilk gelen, eğlenceli kişilik...
fransızca öğrenmeye pek hevesli değil, o kadarı da olur artık! *

kurtuluş savaşı nın atatürk olmadan da kazanılması

evet, belki olabilirdi. ama üstünde ne kadar konuşulursa konuşulsun doğruluğu ispatlanamaz, çünkü önerme falan değildir. bilim de böyle şeylerle uğraşmaz zaten. "kurtuluş savaşı'nı kaybetseydik çok kötü olurdu", "birinci dünya savaşı'nda itilaf devletleri yenilseydi tam süper olurdu" gibi bi şey. hayır, bi de gerçekten olmuş gibi başlık açılmıyor mu?...